Samsun’da
pırıl pırıl bir sabaha uyandık. Hazırlanıp yola çıkmaya hazırız artık. Ancak
uğramamız gereken iki yer var Samsun’da. İlk olarak Atatürk heykelini görmeye
gidiyoruz. Milli mücadelenin ilk adımının atıldığı bu şehrin en önemli durak
noktalarından biri bu heykel. Mükemmel tanzim edilmiş bir parkta , manolya
ağaçlarının arasında Atamızın heykeli çok heybetli duruyor. 1931 yılında
Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılmış. Mutlaka görülmesi
, ziyaret edilmesi lazım.
İkinci ve belki de en heyecanlandığımız ziyareti ise Bandırma vapuruna yapıyoruz. Belki gerçeği değil birebir kopyası ama yine de heyecanlanıyor insan. 1919 yılındaki yolcularını da vapurda görme fırsatı bulduk.
Bir milletin kaderini değiştiren kişi ve O’nun dava arkadaşları.
Ziyaretlerimizin ardından tekrar yola koyuluyoruz. Yeni yapılan Karadeniz sahil yolunu takip ederek sırasıyla Ünye , Fatsa ve Bolaman’dan geçiyoruz. Öğlen vakti mola yerimiz ise Ordu. Karadeniz’in bu güzel şehrinde ne yapabiliriz diye aramızda konuşurken başımızın üzerinden geçen teleferik sorumuzun cevabı oluyor. 10 dakikalık bir teleferik yolculuğuyla bütün Ordu’yu tepeden gören bir noktaya , Boztepe’ye ulaşıyoruz.
Burada şehrin kuşbakışı manzarası eşliğinde Karadeniz’in enfes lezzetlerini tadıyoruz. Favorimiz ise kara lahana sarma , tadına doyum olmadı desek yeridir.
Bu güzel yemeğin görsel ziyafetin ardından , biraz da geç kalarak , tekrar yola revan oluyoruz. Geçici bir süre denizden uzaklaşıp yemyeşil dağlara doğru yol alıyoruz. Ordu- Sivas yolundaki yeşil rengin çeşitliliği ve güzelliği bizleri adeta sarhoş ediyor.
Şebinkarahisar’da
kısa bir yakıt molasından sonra Giresun istikametine dönüyoruz. 2200 metre
yüksekliğindeki Eğribel geçidinde yaz günü kış mevsimini yaşıyoruz, deniz
kenarında 27 derece olan sıcaklık burada 8 dereceye kadar düşüyor. Bir hayli
zorlu bir inişten sonra gece geç saatte Giresun’a varıyoruz.Bitkin bir şekilde
kendimizi otelimize atıyoruz.
Motorsikletle Karadeniz Turu dördüncü gün için tıklayınız
0 yorum:
Yorum Gönder