Kapalı bir Karadeniz havasına uyandıktan sonra otelimizin terasında Rize ve deniz manzarası eşliğinde kahvaltımızı yapıyoruz. Yola çıktığımızda ise saat neredeyse 10:00, ilk defa bu kadar geç çıkıyoruz yola.Çünkü yolumuz kısa , Sarp sınır kapısına 110 km yolumuz var.
Sınırdan
sorunsuz ve hızlı bir geçişle nihayet Gürcistan topraklarındayız.
Hemen hemen herkes Türkçe biliyor, iletişimde zorluk çekmiyoruz. Taksiyle Batum şehrine geçiyoruz. Kısa bir araştırmadan sonra otelimize yerleşiyoruz ve beklemeden şehri keşfe çıkıyoruz.
Hemen hemen herkes Türkçe biliyor, iletişimde zorluk çekmiyoruz. Taksiyle Batum şehrine geçiyoruz. Kısa bir araştırmadan sonra otelimize yerleşiyoruz ve beklemeden şehri keşfe çıkıyoruz.
Şehir merkezinde birçok eski bina yıkılıp tekrar orijinal haliyle inşa edilmiş. Böylelikle tarihi doku korunmaya çalışılmış , mimari estetik açısından da görülmeye değer bir şehir diyebiliriz.Karadeniz kıyısında eski bir bataklığı devasa bir parka dönüştürmüşler.İçerisinde birçok tematik binanın ve öğenin olduğu bu park görülmeye değer.Şehir , tarihine sahip çıkarken yeniliğe de sırtını dönmemiş ; Teknik üniversite binası (ya da gökdeleni diyebiliriz) ve alfabe kulesi bu modern yapılaşmanın öne çıkan örnekleri.
Biraz da
fazla kaçırdığımız yemekten sonra şehri turlamaya devam ediyoruz. Rastgele
sokaklara , caddelere girerek adeta bir keşif gezisi yapıyoruz.Aynı
caddeden 7. defa geçtiğimizi fark eden
Fatih ustanın uyarısıyla artık bir yere oturmaya karar veriyoruz.Gündüz gezip
çok beğendiğimiz parka geliyoruz tekrar.Günün kapanışını su fıskiyelerinin
müzikle senkronize , enfes gösterilerini izleyerek yapıyoruz.
Neredeyse
hiç sürüş yapmadan yorulduğumuz bu günün ardından otelimizde istirahate
çekiliyoruz artık. Yarın tekrar anavatana dönüp yeni yerleri keşif zamanı.
Motorsikletle Karadeniz Turu altıncı gün için tıklayınız
Motorsikletle Karadeniz Turu altıncı gün için tıklayınız
0 yorum:
Yorum Gönder